2. Kaç tip testis tümörü vardır?
3. Testis tümörü sıklığı nedir?
4. Testis tümörü hangi yaşlarda daha sık görülür?
5. Testis tümörü belirtileri nelerdir?
6. Kimler testis tümörü gelişmesi açısından risk altındadır?
7.Testis tümörü tanısı nasıl konulur?
8. Testisteki her kitle kanser midir?
9. Ameliyat yerine biyopsi yapılarak iyi huylu kötü huylu ayırımı yapılamaz mı?
10. Testis kanseri tedavisi nasıldır?
11. Tek testisli ya da her iki testisinde tümör çıkan hastalarda tedavi nasıldır?
12. Ameliyat sonrası tedavi nasıldır?
13. Vücuda yayılmamış hastalıkta sadece ameliyat yeterli midir?
14. Testis kanseri tedavi başarısı nasıldır?
15. Testis kanseri ve tedavisi çocuk sahibi olma ve cinsel fonksiyonları nasıl etkiler?
Testis tümörü nedir?
Testisi oluşturan hücrelerin kontrolsüz çoğalmalarıdır.
Kaç tip testis tümörü vardır?
Testisteki hücreleri germ hücreleri (sperm üretimini yapan hücreler) ve sperm üretimini destekleyen (stromal) hücreler olarak kabaca ikiye ayırmak mümkündür. İlk sınıftan kaynaklanan kanserlere germ hücreli tümörler ismi verilir ve en sık bu tip kanserler görülür. Germ hücreli tümörler de seminomatöz ve seminomatöz olmayan şeklinde ikiye ayrılır. Seminamatöz olmayan tümörler daha sıktır.
Testis tümörü sıklığı nedir?
Çok sık görülen tümörlerden değildir. Tüm kanserler arasında %1 den azı testis kanseridir. Ürolojik kanserler arasındaki oranı ise %5’den azdır. Batılı ülkelerde her yıl 100.000 kişiden 3 ila 5’inde testis tümörü tespit edilmektedir. 20–40 yaşları arasında ise bu oran 100.000 de 6 ya çıkar.
Testis tümörü hangi yaşlarda daha sık görülür?
Genç erkeklerin hastalığıdır. 15-40 yaş arasında çok daha sık görülür. Tüm yaşlar göz önünde tutulduğunda çok seyrek rastlanılan bir kanser olmakla birlikte genç erkeklerde görülen en sık kanserdir.
Testis tümörü belirtileri nelerdir?
Genellikle testiste ağrısız bir kitle, sertlik olarak fark edilir. Bazı hastalarda tüm testiste şişmeye yol açabilir.
Kimler testis tümörü gelişmesi açısından risk altındadır?
Testis kanserinden ötürü testisi alınmış hastaların diğer testisinde veya eğer tümörlü testis alınmamış sadece tümör çıkartılmış ise ameliyatlı testis ve diğer testiste kanser gelişme riski normal erkeklere oranla artmıştır. Ailesinde testis kanseri öyküsü olanlarda, inmemiş testis hikayesi olanlarda (ameliyatla tedavi olmuşsa dahi) kanser riski artmıştır.
Testis tümörü tanısı nasıl konulur?
Muayenede testiste kitle tespit edilen hasta ultrason ile değerlendirilir. Ultrasonla da testiste kitle tespit edilmiş ise testis tümörü tanısı konulmuş olur.
Testisteki her kitle kanser midir?
Hayır. Testisin iyi huylu (benign) kitleleri de mevcuttur; ancak iyi huylu kötü huylu ayırımını kitlenin patolojik değerlendirmesi yapılmadan tespit etmek mümkün değildir. İyi huylu kötü huylu ayırımında kandaki hCG ve/veya AFP düzeyleri yol göstericidir. AFP ve/veya hCG düzeyli artmış ise kitlenin kötü huyludur (malign). Kötü huylu olduğu halde AFP ve/veya HCG’nin normal çıkabilir. Bu sebeple bu tetkiklerin normal gelmesi kişide testis kanser olmadığını göstermez. Eğer hekim iyi, kötü huylu ayırımında hala şüphede ise testis MR’la değerlendirilebilir. Bütün bulgular hekime iyi huylu kitleyi düşündürse bile kitle ameliyat ile çıkarılıp patolojik değerlendirme yapılmadan kesin tanı konulamaz. Yani testis içinde kitle tespit edilmiş ise ameliyat kaçınılmazdır. (Kist adı verilen içi sıvı dolu kitlelerin için ameliyat elzem değildir.)
Testis kanser tiplerinde hCG ve AFP düzeylerinde artış tespit edilme yüzdeleri
Ameliyat yerine biyopsi yapılarak iyi huylu kötü huylu ayırımı yapılamaz mı?
Evet, biyopsi ile kesin tanı konulabilir; ancak eğer biyopsi sonucu tanı kötü huylu gelirse, biyopsi işlemi hastalığın vücuda yayılma güzergâhını değiştirip takibi çok daha zor hale getirebilir. Bu sebeple eğer kitlenin iyi huylu olduğu dahi düşünülüyorsa biyopsi ile tanıyı kesinleştirmektense kötü huylu olma ihtimaline binaen ameliyat ile kitle çıkarılmalıdır.
İyi huylu olma ihtimali fazla ise ameliyatla sadece kitle çıkarılır. Ameliyat esnasında patolojik değerlendirme yapılır (frozen). Patolog iyi huylu olduğunu teyit ederse testisin kalan kısmı alınmaz.
Testis kanseri tedavisi nasıldır?
Testis kanseri tedavisinde ilk basamak testisin ameliyatla alınmasıdır. Ameliyat kasıktan 5-6cm’lik bir kesiden yapılabilir. Tedavinin sonraki basamakları kanserini tipine ve vücuda yayılmış olma durumuna (metastaz) bağlı olarak değişiklik gösterir.
Tek testisli ya da her iki testisinde tümör çıkan hastalarda tedavi nasıldır?
Her iki testiste tümör olması veya tek testisli hastada testis tümörü bulunması halinde ve tümör testisin 1/3’ünden küçük ise testisin tamamı alınmadan sadece tümör çıkarılabilir.
Bu tip hastalarda kalan testis dokusunun nüks açısından yakından takip edilmesi gerekir. Hatta bazı hastalara ameliyat sonrası nüksü engellemek için testise düşük doz radyoterapi (ışın tedavisi) yapılabilir.
Ameliyat sonrası tedavi nasıldır?
Bu aşamadan sonra tedaviyi kanserin tipi ve vücuda yayılma (metastaz) düzeyi şekillendirir. Bu kanserin en sık yayıldığı bölge karın arka kısmındaki lenf düğümleridir (retroperitoneal lenf nodları). Sonrasında akciğer, karaciğer ve beyine de sıçrayabilir. Metastaz araştırması bilgisayarlı tomografi veya MR ile yapılabilir. Bu görüntüleme yöntemlerine ek olarak eğer ameliyattan önce hCG ve/veya AFP yüksek bulunmuşsa ameliyat sonrası hCG ve AFP takibi yapılır. Değerler normale dönmemiş olması hastalığın halen devam ettiğinin gösterir. Ameliyattan önce yüksek iken ameliyattan sonra tetkiklerin normal çıkması hastalığın yayılmadığı anlamına gelmez. Metastaz açısından görüntülüme yine de yapılmalıdır. Vücudun herhangi bir bölgesine yayılma (metastaz) varsa hasta kemoterapi yapılmalıdır. Eğer kanser saf seminom ise ameliyattan sonra sadece radyoterapi (ışın tedavisi) yeterli olabilir.
Vücuda yayılmamış hastalıkta sadece ameliyat yeterli midir?
Metastaz tespit edilmeyen, eğer ameliyattan önce yüksek idiyse hCG ve AFP’nin normale döndüğü hastalarda patolojik değerlendirme sonucu da hastalığın yayılma potansiyelini düşük tespit etmişse başka tedavi uygulanmayabilir. Bu hastaların sık sık kontrole gelmesi gerekmektedir. İşi veya sosyokültürel durumu buna müsait değilse bu alternatif uygulanmamalıdır.
Metastaz olmayan hastalarda görüntüleme yöntemleri tarafından tespit edilemeyecek boyutlardaki metastazların olabileceği göz önünde tutularak düşük doz kemoterapi uygulanması daha uygun bir tedavi olarak düşünülebilir. Metastaz olmadığı halde ameliyattan sonra kemoterapi veya radyoterapi alan hastalar, hiç tedavi almayanlar kadar sık olmasa da yakından takip edilmelidir.
Testis kanseri tedavi başarısı nasıldır?
Erken yakalanmış testis kanserinde bu hastalıktan tamamen kurtulma oranı %90’nın üzerindedir.
Testis kanseri ve tedavisi çocuk sahibi olma ve cinsel fonksiyonları nasıl etkiler?
Tek testis gerek cinsel fonksiyonlar için gerekse de çocuk sahibi olmak için yeterlidir.
Ancak bu hastalarda zaten tedavi öncesinde sperm üretiminde bir kusur varsa tedavi (kemoterapi, radyoterapi) çocuk sahibi olamama riskini artırabilir. Testis kanserli hastaların kanser tanısı konulmadan önce de kısır olma ihtimalleri sağlıklı erkeklere oranla fazladır. Bundan dolayı tedaviye başlamadan önce bu hastalardan sperm alınıp dondurulması önerilir. Gelecekte eğer infertilite söz konusu olursa dondurulmuş spermler tüp bebek için kullanılabilir.