1. Prostat kanseri sık karşılaşılan kanser tiplerinden midir?
2. Prostat kanseri kaç yaşında görülür?
3. Prostat kanseri ölümcül bir hastalık mıdır?
4. Prostat muayenesi nasıl yapılır ve doktora hangi bilgileri sağlar?
6. Prostat kanseri tanısında PSA nasıl kullanılır?
7. Prostat kanseri tanısı nasıl konulur?
8. Kadınlardaki meme ve rahim ağzı kanseri gibi prostat kanserinde de tarama yapılabilir mi?
9. Prostat kanseri tanısında MR’ın yeri nedir?
10. Prostat kanseri derecesinin tedaviye etkisi nasıldır?
11. Prostat kanseri tedavisi nasıl yapılır?
Prostat kanseri sık karşılaşılan kanser tiplerinden midir?
Sağlık bakanlığı sitesindeki veriler incelendiğinde prostat kanseri akciğer kanserinden sonra erkeklerde en sık görülen ikinci kanser olarak tespit edilmiştir. Ülkemizde 1 yılda her 100.000 erkekten yaklaşık 36’sına prostat kanseri tanısı konulmaktadır. Yaklaşık her 8 erkekten birinin hayatının sonuna kadar prostat kanserine yakalanma ihtimali vardır.
Prostat kanseri kaç yaşında görülür?
Prostat kanseri tanısı konulan hastaların yarısından çoğu 65 yaşından ileridir. Ailesinde prostat kanseri olanlarda ise daha erken yaşlarda görülebilir.
Prostat kanseri ölümcül bir hastalık mıdır?
Her kanserde olduğu gibi prostat kanserinde de tanı konulduğundaki evre yaşam süresini etkilemektedir. Hastalık prostata sınırlı ise 5 yıl boyunca prostat kanserine bağlı ölüm muhtemel değildir. Batı ülkelerinde 1 yıl boyunca ölen erkeklerde prostat kanserine bağlı ölümler %2,5’tir.
Prostat muayenesi nasıl yapılır ve doktora hangi bilgileri sağlar?
Prostat muayenesi makattan yapılır. Prostat kalın bağırsağın son kısmının hemen önünde yer aldığından buradan parmakla muayene (rektal tuşe) edilebilir. Prostat yüzeyindeki küçük düzensizlikler bile bu muayenede kolayca fark edilebilir. Özelikle sert alanların parmakla hissedilmesi kanser olabileceğini düşündürür. Prostat kanseri genellikle organın bu yüzeyinde oluştuğundan, parmakla prostat muayene metoduyla fazla ağrı vermeden prostattaki büyüme ile ilgili fikir sahibi olunabilir.
PSA nedir?
PSA prostat spesifik antijenin kısaltmasıdır. Bu madde prostat tarafından salgılanan bir enzimdir. Görevi meniyi jel kıvamından akışkan hale getirmektedir.
PSA prostat kanserine özel bir madde değildir. Yani PSA’nın düşük olması o kişide kesin olarak prostat kanseri olmadığını göstermeyeceği gibi, yüksek olması da kesinlikle prostat kanserinin habercisi değildir. PSA sadece kanserde değil, iyi huylu prostat büyümesinde de yükselebilir. Ayrıca prostat iltihabında, idrar yolundan sonda takılması sonrasında da kanda PSA yükselmesi olabilir.
PSA bize parmakla prostat muayenesi ile birlikte prostat kanseri olma ihtimalini göstermesi açısından önemli bir tetkiktir.
Prostat kanseri tanısında PSA nasıl kullanılır?
Prostatta iyi huylu büyüme veya iltihap veya kanser olduğunda kandaki PSA miktarı artabilir. Yani her PSA artışı kanser var anlamına gelmez. İlerleyen yaş ile birlikte prostat da büyüdüğü için kanser olmasa dahi PSA’da artış olabilir.
PSA tetkiki sonrası biyopsi kararı almada tek tahlil yeterli görülmemektedir. PSA bazen prostat kanseri olmadığı halde prostat enfeksiyonu, yakın zamanda cinsel ilişki veya prostat muayenesine bağlı olarak da artabildiğinden 1 ay sonra tekrar PSA tetkiki önerilmektedir.
Hangi PSA yüksekliğinin kanserin habercisi, hangisinin iyi huylu büyüme sonucu olduğu ayırt edebilmek için bazı hesaplamalar yapılır. Bunlardan en sık kullanılanı PSA yoğunluğudur. PSA yoğunluğu, PSA değerinin prostatın ultrason veya MR’la hesaplanmış hacmine bölünerek hesaplanır. Eğer sonuç 0,15’ten büyükse prostatta kanser olma ihtimali artmış demektir. 0,15’ten düşük değerler ise genellikle iyi huylu büyüme sonucudur. Hesaplama için tıklayın.
İkinci hesaplama ise serbest/total PSA'dır. Kanda PSA'nın bir kısmı herhangi bir proteine bağlı olmadan yani serbest dolaşırken bir kısmı ise proteinlere bağlı olarak bulunur. Serbest PSA düzeyi ayrıca ölçülebiliriz. PSA'nın serbest değerinin kandaki tüm PSA değerine bölümü sonucu elde edilen sayı 0,2'den yüksekse iyi huylu prostat büyümesine işarettir. Bu hesaplama total PSA değeri 4-10ng/ml arasında değeri olanlarda yapılır.
Prostat kanseri tanısı nasıl konulur?
Prostat kanserine özgü bir şikayet yoktur. Prostat kanserli hastaların çoğu kontrol amacıyla gelen veya iyi huylu prostat büyümesi şikayetlerinden muzdarip olanlardır. Bu hastaların değerlendirilmesinde PSA yüksekliği ve/veya parmakla muayenede prostatında sertlik saptanması halinde prostat biyopsisi uygulanır. Prostat biyopsisi hastalığın tanısının konması için olmazsa olmaz bir değerlendirmedir. Prostat kanseri tanısı ancak patoloji doktorunun prostat biyopsisini değerlendirmesinden sonra konulabilir. Yani sadece muayene, kan tahlili ve görüntüleme yöntemleri ile prostat kanseri tanısı konulamaz.
Kadınlardaki meme ve rahim ağzı kanseri gibi prostat kanserinde de tarama yapılabilir mi?
Sık görülen bir kanser olmasından her erkeğin 50 yaşından sonra, özellikle ailesinde prostat kanseri olanların 45 yaşından sonra yıllık üroloji poliklinik ziyaretleri prostat kanseri tetkikleri yaptırmaları önerilir.
Prostat kanseri tanısında MR’ın yeri nedir?
Biyopsi kararını vermede PSA ve prostat muayenesi yeterli olmazsa veya biyopside prostatın hangi bölgesinden parça almamız gerektiği konusunda yardıma ihtiyaç duyduğumuzda multiparametrik MR adını verdiğimiz görüntüleme yöntemine başvururuz. Multiparametrik MR bize prostatta kanser olması muhtemel bölgeleri biyopsi ile değerlendirmemiz için haritalayabilmektedir. (detaylı bilgiye prostat biyopsisi bölümünden ulaşabilirsiniz)
Prostat kanseri derecesinin tedaviye etkisi nasıldır?
Prostat kanserinin çeşitli dereceleri bulunmaktadır. Prostat kanseri derecesi patolojik değerlendirme ve PSA değerine bakılarak belirlenir. Bu derecelendirmenin patolojik değerlendirme kısmı puanlamasına Gleason skoru adı verilir. Skor 2-10 arası puanlandırılır; 6 ve 6’ya kadarki prostat kanserleri düşük derecelidir.
Düşük dereceli prostat kanserinin ölüme yol açma riski çok azdır. Oysa prostat kanseri tedavisinin nadiren de olsa hastanın hayatı üzerinde önemli etkileri olabilir. Bu sebeple hayatına kötü etkisi olma ihtimali çok az olan düşük dereceli prostat kanserine sahip insanlara tedavi uygulamaktansa hastalığı yakından izlemek daha doğru bir yaklaşım olabilir.
Prostat kanseri tedavisi nasıl yapılır?
Biyopsi sonrası prostat kanseri tespit edilirse elimizde tedavi için 3 yöntem bulunmaktadır. Ameliyat, radyoterapi (ışın tedavisi), ilaç tedavisi.
Hangi tedavinin seçileceği, hastalığın şiddetine, evresine ve hastanın genel durumuna ve tercihine göre değişiklik gösterir.
Her 3 tedavi seçeneğinin de farklı şekilde uygulanma yolları bulunmaktadır. Ameliyat açık olarak yapılabileceği gibi, laparoskopik veya robot yardımlı laparoskopik olarak yapılabilir. Bütün ameliyat tiplerinin kanseri kontrol altına almadaki sonuçları benzerdir.
Radyoterapinin de çeşitli uygulama yöntemleri bulunmaktadır. Prostata ışın vücut dışından verilebileceği gibi prostat içine radyoaktif iğneler batırılarak vücut içinden de verilebilir.
Prostat kanserinde ilaç tedavisi nasıldır?
İlaç tedavisinde ilk hormonal tedaviler kullanılmakta sonrasında veya bazen beraberinde kemoterapi verilebilmektedir. İlaç tedavisi daha çok vücuda yayılmış prostat kanseri vakalarında veya radyoterapiye destek olarak kullanılmaktadır.
Prostat kanseri tedavisi sonrası nüks ihtimali nedir?
Prostat kanseri ameliyatından sonra hastalığın nüks etme ihtimali ameliyat öncesi PSA değeri, prostat biyospi patolojisi ve ameliyat patolojisi sonuçlarına göre hesaplanabilmektedir. Biyopsi patolojisine göre nüks ihtimalini hesaplamak için tıklayınız. Ameliyat patolojisi sonucuna göre nüks ihtimalini hesaplamak için tıklayınız. .