Prostat mesanenin hemen altında yerleşmiş içinden idrar yolu geçen, spermin kadın üreme sistemi içinde hayatta kalmasını ve hareket etmesini kolaylaştıracak maddeleri salgılamakla görevli bir organdır. Prostatı kabaca iki kısıma ayırabiliriz. Dış kısım (periferik zon) ve idrar yolunu saran iç kısım (transizyonel zon).
Prostatın yeri ve görevi nedir?
Prostat işemeyi nasıl bozar?
40 Yaşından sonra prostat iç kısmı hormonal, metabolik ve genetik faktörlerin etkisiyle büyümeye başlar. Az veya çok her erkekte bu büyüme görülür.
Bazı erkeklerde bu büyüme idrar yolunu daraltarak idrar akışında yavaşlamaya yol açabilir. Bu hastalık iyi huylu prostat büyümesi (benign prostat hiperplazisi) olarak adlandırılır.
Prostat büyümesi ne gibi şikâyetlere yol açar?
İdrar hızında azalma, işemeye başlamadan önce bekleme, kesik kesik işeme ve mesaneyi tam boşaltamama şikâyetlerine yol açar. Bu şikâyetler her işemede görülür ancak sabah ilk işemede en şiddetlidir. Birden idrara sıkışma hatta tuvalete gidinceye kadar birkaç damla kaçırma, gece idrara kalkma, işeme bittikten sonra halen mesanede idrar kalması şikâyetleri de olabilir. Uluslararası prostat semptom skoru hesaplama formuyla semptom şiddeti hesaplanabilir.
İşeme şikâyetleri olan hastada tanıyı kesinleştirmek için yapılması gereken muayene ve tetkikler nelerdir?
Prostat muayenesi makattan yapılır. Prostat kalın bağırsağın son kısmının hemen önünde yer aldığından buradan parmakla muayene (rektal tuşe) edilebilir. Prostat yüzeyindeki küçük düzensizlikler bile bu muayenede kolayca fark edilebilir. Prostat kanseri genellikle organın bu yüzeyinde oluştuğundan, parmakla prostat muayene metoduyla fazla ağrı vermeden prostatta kanser olabileceğini düşündüren sertlikler hissedilebilir. (detaylı bilgilendirmeyi prostat kanseri bölümünde bulabilirsiniz) Muayenede sertlik hissedilmemesi prostat kanseri olmadığı anlamına gelmez. Muayene sonrasında prostatın tam büyüklüğünü ölçmek, mesane ve böbreklerin durumunu görmek için ultrason yapılabilir. İdrar yolunda kanama veya enfeksiyon varlığını tespit etmek için idrar tahlili yapılır. Böbrek fonksiyonunu tespit etmek için kan kreatinin düzeyi istenir. Prostattaki büyümenin iyi mi kötü mü huylu olduğu hakkında fikir sahibi olmak için PSA testi istenir. İşeme hızı testi (üroflovmetri) ile işemenin ne kadar etkilendiği objektif olarak tespit edilebilir. (işeme hızı testiyle ilgili detaylı bilgilere üroflovmetri bölümünden ulaşabilirsiniz)
PSA nedir?
PSA Prostat Spesifik Antijenin kısaltmasıdır. Bu madde prostat tarafından salgılanan bir enzimdir. Görevi meniyi jel kıvamından akışkan hale getirmektedir.
PSA prostat kanserine özel bir madde değildir. Yani PSA’nın düşük olması o kişide kesin olarak prostat kanseri olmadığını göstermeyeceği gibi, yüksek olması da kesinlikle prostat kanserinin habercisi değildir. PSA sadece kanserde değil, iyi huylu prostat büyümesinde de kanda yükselebilir. Ayrıca prostat iltihabında, idrar yolundan sonda takılması sonrasında da kanda PSA yükselmesi olabilir. (detaylı bilgilendirmeyi prostat kanseri bölümünde bulabilirsiniz)
PSA bize parmakla prostat muayenesi ile birlikte prostat kanseri olma ihtimalini göstermesi açısından önemli bir tetkiktir.
İyi huylu prostat büyümesine bağlı şikayeti olan hastalarda diyette ne gibi değişikliler yapılmalı?
Özellikler akşam saatlerinde gereğinden çok sıvı alınmaması önerilir. Kahve çay ve kola gibi idrar söktürücü etkileri olan içeceklerden aşırı tüketilmesinden kaçınılmalıdır. Baharatlı, acı ve ekşi gıdalardan kaçınılması şikâyetlerin artmasına engel olabilir.
İyi huylu prostat büyümesine bağlı işeme bozukluğu nasıl tedavi edilebilir?
İşeme hızındaki yavaşlama ilaçla veya ameliyat ile tedavi edilebilir.
Prostat büyümesi tedavisinde hangi ilaçlar kullanılır?
1. Prostatta bulunan kasları gevşeterek idrar akışında artma yapan ilaçlar (alfa blokerler).
2. Prostatta küçülme yapan ilaçlar (5 alfa redüktaz inhibitörleri).
Şikâyetler şiddetli değilse bu grup ilaçlar şikâyetlerde anlamlı düzelmeye yol açabilmektedir. İlaçlar ile şikâyetler giderilemezse ameliyata başvurulur.
Prostat büyümesi tedavisi bitkisel kaynaklı ilaçlarla mümkün mü?
Hafif şikâyetleri olan hastalarda bitkisel tedavi uygulanabilir. Etki mekanizmaları açısından bilimsel veriler yetersizdir. Bazı çalışmalarda alfa bloker ve 5 alfa redüktaz inhibitörlerinin karma etkisine sahip oldukları gösterilmiştir. En çok kullanılana bitkiler: Serenoa repens (Saw Palmetto), Pygeum africanum ve Hypoxis rooperi’dir.
Hangi durumlarda ameliyat gereklidir?
1. Şikâyetler şiddetli ise ve ilaçla giderilemiyorsa
2. İdrar torbasında taş oluşmuşsa
3. Prostat yolu tıkamış ve işemeye tamamen engel olmuşsa
4. Mesanenin tam boşalamamasına bağlı olarak böbrekler fonksiyonlarını tam yerine getiremiyorsa
5. Tekrarlayan idrar yolu enfeksiyonlarına yol açıyorsa
6. İdrarla kan gelmesine yol açıyorsa ve bu durum ilaçlarla giderilemiyorsa
Artık hastalık ilaçla tedavi edilebilme aşamasını geçmiş ve ameliyat gerekli hale gelmiş demektir.
Kaç tür prostat ameliyatı vardır?
Ameliyat açık veya kapalı yöntem ile yapılabilmektedir.
Lazer teknolojisinin prostat tedavisine uygulanmasından önce hacmi 100cc'den büyük prostatların kapalı yöntemle tedavisi başarılı sonuçlanmıyordu. Günümüzde prostat büyüklüğünden bağımsız olarak yani her boyuttaki prostat çeşitli lazerler (HOLEP, ThULEP) ile tedavi edilebilmektedir. HOLEP ve ThULEP yöntemiyle prostatın idrar yolunu daraltan iç kısmı dış kısımdan ayrılarak tamamen çıkarılabilmektedir. (detaylı bilgiyi HoLeP bölümünde bulabilirsiniz)
Diğer kapalı yöntem olan TUR prostat yöntemi ile prostatın idrar yolunu daraltan kısmı büyük oranda çıkarılabilmekteyse de lazer kadar çok doku çıkarmak mümkün olmamaktadır. TURP ameliyatı monopolar veya son teknoloji bipolar cihazlarla yapılabilir.
TURP ameliyatında bipolar (plazma kinetik) teknolojinin avantajları nelerdir?
Klasik TUR-P ameliyatının uzun sürmesi halinde ameliyatta kullanılan sıvının vücut tarafından emilmesi kandaki hayati bazı elementlerin miktarında azalmaya ve TUR sendromu adını verdiğimiz tehlikeli bir duruma yol açması mümkündür. Bu nedenle özellikle büyük prostatı olan hastalarda klasik cihazlarla TUR- P ameliyatı yapılamamaktadır. Plazma Kinetik TUR-P’de ise kan ile benzer düzeyde elementler içeren sıvılar kullanılabildiğinden büyük prostatlı hastaların da plazma kinetik ile TUR-P ameliyatı olması mümkündür.
Klasik TUR-P cihazı ile ameliyatta TUR cihazından prostata ulaşan elektrik akımı vücut üzerinden akarak çıktığı için kalp pili olan hastalarda kullanımı tehlikeli olabilir. Bipolar yöntemde ise cihaz üzerinden gelen elektrik akımı sadece kesilen prostat dokusu içinden geçerek tekrar cihaz üzerinden çıktığı için kalp pili olan hastalar güvenle bipolar TUR-P ameliyatı olabilmektedir.
Bipolar cihazının klasik TUR-P cihazına karşı bir üstünlüğü de kanamanın bipolar yöntemde daha az olmasıdır. Bipolar cihaz prostat dokusunu keserken eş zamanlı olarak kanama olmaması için koagülasyon adını verdiğimiz işlemi de yapar. Bu nedenle hem kanama daha az olur hem de klasik yöntemde kanamayı durdurmak için harcanacak sürede prostat dokusu çıkarma işlemine devam edilerek daha çok miktarda prostat dokusu çıkarılabilir.